Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat’ta verdiği talimatla Rusya’nın Ukrayna’yı işgali devam ederken dün Rus güçlerinden geri alınan Buça kentinde çekilen görüntüler uluslararası kamuoyunu şoke etti.
ULUSLARARASI KAMUOYU AYAĞA KALKTI
Buça’da çekilen görüntülerde yol kenarlarında elleri arkadan bağlı, yakın mesafeden vurulmuş yüzlerce ceset bulunmasının ardından uluslararası kamuoyu ayağa kalktı. Rusya, savaşın diğer cephelerine odaklanmak için geçen hafta gerçekleşen İstanbul görüşmeleri sonrasında Kiev’deki saldırıları azaltacağını ve Kiev yakınlarındaki kentlerden çekileceğini açıklamıştı.

“300 CESETTEN 50’Sİ RUS ASKERLER TARAFINDAN İNFAZ EDİLMİŞ”
Kiev’den 37 kilometre uzaklıkta olan Buça kentinde bulunan cesetlerle ilgili Buça Belediye Başkanı Yardımcısı Taras Shapravskyi de açıklama yaptı. Shapravskyi, Rus güçlerinin geçen hafta kentten çekilmesinin ardından bulunan yaklaşık 300 cesetten 50’sinin Rus askerleri tarafından infaz edilmiş olduğunu söyledi. Reuters bu iddianın doğru olup olmadığını başka kaynaklardan teyit edemedi.
RUSYA GÖRÜNTÜLER İÇİN “PROVOKASYON” DEDİ
Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Ukraynalı yetkililer tarafından yayınlanan ve Rus birliklerinin Buça’da işlediği iddia edilen “suçları” gösteren tüm fotoğraf ve videoların “provokasyon” olduğu ve Buça kentinde kimsenin Rus birlikleri tarafından şiddete maruz bırakılmadığı ifade edildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ise dün Rus güçlerinin, Ukrayna’nın Çernihiv, Harkov ve Kiev kentlerinde “birçok kez savaş yasalarını ihlâl ettiğini” belgelediğini açıkladı.

“YENİ SREBRENİTSA OLDU”
Çekilen görüntüler uluslararası kamuoyunda endişe ve korku yaratırken görüntüler 1995 yılında yaşanan ve 8000 Müslümanın katledildiği Srebrenitsa Katliamı’nı akıllara getirdi.
Ukrayna Savunma Bakanlığı, Bosna Hersek’te öldürülen 8 bin erkek ve çocuğun ölümüne benzetirken, “Yeni Srebrenitsa. Buça şehri birkaç haftadır hayvanların elindeydi siviller yargısızca infaz edildi, bazılarının elleri arkadan bağlıydı. Cansız bedenleri sokaklarda bırakıldı” açıklamasını yaptı.

SREBRENİTSA KATLİAMINDA NELER OLDU?
Yugoslavya’nın çöküşü üzerine 1992 yılında Sırpların Bosna’da başlattıkları soykırımın ardından bölgeye zoraki olarak müdahale eden Birleşmiş Milletler’in güvenli bölge ilan edilen 6 bölge arasında Srebrenitsa da bulunmaktaydı. Savaştan önce nüfusu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti. Artık Srebrenitsa ‘açlık’ ve ‘hastalıklar’ ile mücadele eden bir ‘toplama kampı’na dönüşmüştü. Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı.
Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa’ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru, sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi. BM yalnızca iki F16’yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi. Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna’daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. Savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti. Daha sonra ortaya çıkan bir video kasedinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti. Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı’ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.
Katliamdan 15 yıl sonra 27 Haziran 2017 tarihinde Hollanda Mahkemesi, Srebrenista katliamıyla ilgili Hollanda askerlerinin yasa dışı hareket ettiğine, Hollanda’nın kısmen hatalı olduğuna karar vererek Hollanda askerlerini suçlu buldu. Mahkeme, Srebrenitsa’da ölümlerin %30’undan Hollanda hükûmetinin sorumlu olduğunu açıkladı. Lahey Adalet Divanı bir hafta süren katliamın bir ‘soykırım’ olarak kabul etti; ancak Sırbistan’ın sorumlu tutulmayacağına karar verdi.